Bol Bol Bilgi Adresiniz

30 Ağustos 2007 Perşembe

Türkçe Ezan ve Dine Müdahelenin Öyküsü

Türkçe Ezan ve Dine Müdahelenin Öyküsü
Not: Bu konu yazı dizisi olarak Vakit gazetesinde çıkmıştır. Bu yazı dizisinde baştan 1 veya 2 parça eksiktir...



İslâm’la yürünmez Hıristiyanlık ithal edelim

‘ANAYASA’YA HANGİ DİNİ YAZDIRACAKSINIZ, HIRISTİYANLIĞI MI’ SORUSUNA VERİLEN CEVAP:
Kazım Karabekir Paşa, dini konuda Mustafa Kemal’le yaşadıklarını İnönü’ye açtığında, İnönü,”Müslüman kaldıkları sürece istiklalin daima tehlikede kalacağını” söyleyerek Karabekir’i susturur.

ASLINDA dinde reform hareketlerinin ilk işaretleri, cumhuriyetin ilanına kısa bir süre kala verilmeye başlamıştı bile.. Cumhuriyetin ideologlarından Hamdullah Suphi Tanrıöver’in, 1923 yılında sarf ettiği sözler bunun açık göstergesiydi.

Tanrıöver; “Milliyetlerin doğmasında son derece yardımı dokunmuş bir hareket vardır ki, buna dini ıslahat adını verirler.. Reformasyon ismiyle yad edilen bu büyük hareket Türklerin dikkatini ne kadar çekse yeridir.. Çünkü kanîm ki; biz de dönüp dolaşıp bu reformasyon hareketini tedkik etmeye ve ondan çıkabilecek derslerden istifade etmeye muhtaç olacağız, hatta mecbur olacağız. Bu hareket içinde bizi en fazla alakadar eden cihet, anadilin mabede girmesidir” diyerek reformasyon hareketlerinin önemli işaretini verecekti..

LOZAN’LA BAŞLAYAN SÜREÇ
Din hakkındaki en şiddetli tartışmalardan biri ise lozan görüşmelerinin sürdüğü tarihlerde yaşanmıştı.. Kazım Karabekir paşa’nın anlattığına göre, 18 temmuz 1923 tarihli meclis gündeminde din vardı.. Gerisini Karabekir Paşa’dan dinleyelim;

“18 temmuz 1923’te mecliste, Tevfik Rüştü Bey, (Teşkilat- ı Esasiye) ‘anayasada dinimiz apaçık yazılmalıdır’ diyordu.. Ben söz aldım ve sordum, ‘anayasa’da dinimizin İslam olduğu zaten yazılıdır..’ Tevfik Rüştü bey, hangi kanaati haykıracaksın ve anayasaya hangi dini yazdıracaksın? Hıristiyanlığı mı?..’diye sorunca, bu sırada Mahmut Esat (Bozkurt) bey söz aldı ve sertçe cevap verdi: Evet hıristiyanlığı, çünki İslamlık terakkiye (ilerlemeye) manidir. Bu dinle yürünmez ve bize de kimse ehemmiyet vermez”

Tartışmaya Fethi Okyar da katılarak, “Evet Karabekir! Türkler İslamlığı kabul ettiklerinden böyle geri kaldılar ve İslam kaldıkça bu halde kalmaya mahkumdurlar. Bunun için İslam kalamayacağız” diyecekti..

Mahmut Esat Bozkurt’un dile getirdiği, “İslamın ilerlermeye engel” olduğu inancı o dönemde neredeyse pekçok kimsenin yaygın kanaati halini almıştı..

Yine Cumhuriyetin ilanına 3 buçuk ay gibi kısa bir süre kala 14 ağustos 1923’te de Ankara Türk Ocağı’nda verilen bir çay ziyafetinde, Mustafa Kemal, “Kur’an-ı kerim’i Türkçe’ye aynen tercüme ettirmek” meselesini ortaya atacak, ancak Karabekir’in “devlet reis’inin din işlerini kurcalamasının doğru olmadığını söylemesi üzerine tartışma çıkacaktı.. Karabekir paşanın bu çıkışana hayli kızan Mustafa Kemal ise, “Evet Karabekir! Arapoğlu’nun yavelerini Türkoğullarına öğretmek için Kur’an-ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutacağım.. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler” (söylev ve demeçler 1919-1937)

Kazım Karabekir, Mustafa Kemal’le yaşadıkları tartışmayı ismet İnönü’ye açtığında ise daha da ilginç cevapla karşılaşacaktır.. İnönü, “müslüman olduklarından dolayı bugüne kadar istiklalin kendilerine verilmediğini ve müslüman kaldıkları sürece müstemlekeci devletlerin bilhassa İngilizlerin daima aleyhlerinde olacaklarını, hatta kazanılan istiklalin de daima tehlikede kalacağını” söyler..

19 ağustos 1923 tarihinde de Mustafa Kemal’in de bulunduğu bir yemekte, İnönü ilginç bir inkılap hamlesinden bahsedecektir.. İnönü, “hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bu inkılabı yapamazsak, hiçbir zaman yapamayız” diyerek herkesi şaşırtacaktır..

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]



<< Ana Sayfa